|
|
-
Durum :
Üyelik tarihi : 18 03 2010, 13:51:04
Bulunduğu yer : İstanbul/Sakarya
Meslek : öğrenci
Mesajlar : 18
- Teşekkürler : 6
- Alınan Teşekkürler : 5 Mesajı için 35 Teşekkür Aldı

Elif: Dün gece beni büyük sıkıntıya soktun. Yardım yataklıktan sorgulanmam sürpriz olmaz.
Polat: Birincisi hiç te yardımcı olmadın. İkincisi orda yatak matak yoktu laf çıkarma.
Elif: aaa sağa çeker misin ineceğim
----------------------
elif:Benim canımı çok yaktın sen.....
Polat:.ben senin canın için ömrümü bir kibritin
kavında tutuştururum.......Ama benim yanmam
senin gönlündeki ateşin sönmesini sağlamaz.......
Elif:Neden o kızla nişanlandın.....
Polat:Herşey yalan Elif.
Benim hayatımdaki herşey yalan.....Tek gerçek sensin
---------------POLAT: Yeter çok içtin..
ELİF: Karışma işime.. Ben sarhoş olmam!
POLAT: Belli..
ELİF: Ya başım döndü başım..
POLAT: Niye biraz tatil yapmıyosun? Uzaklara gidip kafanı dinlemiyosun?
ELİF: Kafamı götürmeyeceksem olur.. Yoksa dinleyecek halim kalmadı artık..
Neler söylemiyo ki..
POLAT: Ne söylüyo?
ELİF: Polat.. Sen bana aşık mısın?
POLAT: Söyleye söyleye bunu mu söylüyo..
ELİF: Yaa bi kere bana kaçamak cevap ver bi kere yaa..
POLAT: Aramızda Ali var.. O olmasa olurdu..
ELİF: Var..
POLAT: Sen bana aşık mısın?
ELİF: Aramızda Ali yok.. Yani yalnız Ali var..
ELİF: Neye gülüyosun?
POLAT: Hiç..
ELİF: Niye gülüyosun çabuk söyle!
POLAT: Haline..
ELİF: Ne varmış halimde!
POLAT: Sarhoşsun! Aşıksın! İşsizsin! Üstelik bütün bunları benim gibi duygusuz bi adamla paylaşıyosun..
ELİF: Aaaaa.. Sen.. Sen çok duygulu bi adamsın.. Bi tek kusurun var.. O kızı öylece bırakıp gitmişsin ya.. Bak bunu yapmasan ben sana aşık olabilirdim..
POLAT: Hadi sarhoş hadi.. Yürü.. Eve gidicez daha..
ELİF: Kimin evine?
POLAT: Senin evine..
ELİF: Aaa bak o zaman olur.. Sen.. Sen bizde kalabilirsin.. Annem sana Erenin yatağını yapar.. Walla.. Bak bişi sölim.. Sarhoşsam eve kadar gitme aklım kalır sonra..
POLAT: Olur..
ELİF: Polaat..
POLAT: Efendim canım..
ELİF: Şişşş ooooo.. Bana öle cicimli cicimli konuşma iki kadeh içtin die yaa..
POLAT: Oldu canım..
ELİF: Allah Allah.. Bak.. Sen.. Sen hiç sefgilini aldattın mı?
POLAT: Ohoooooo..
ELİF: Aaaa hepiniz aynısınız.. Çekil dokunma bana çekil tüüüüüüüü
POLAT: Peki sen hiç aldattın mı?
ELİF: Aldattım!!
POLAT: Kiminle!!
ELİF: Seninle! Öptün ya beni! Terbiyesiz tüüüü!!
POLAT: Yaa iki kadeh içtin die itfiraya mı başladın?
ELİF: Aaaa terbiyesiz!! Bak bi daha öpme beni öyle öpme!
POLAT: Olur canım..
ELİF: Oooooo!! Bu canım cicim.. Bi daha içmem ben seninle böyle bi daha yaa..
Annem görse seni böyle hayatta beni sana vermez!
POLAT: Niyeti mi vardı?
ELİF: Dı.. Ama sen iki şişeye şansını kaybettin..
polat en bunu boşanma davası mı geçimsiz karı kocanın arasını bulmaya mı zannediyorsun.burda gördüğün herkes katil cani adamın dilinide keser boğazınıda.
elif:beni korkutamazsın.
polat:bana bak gözümün içine bak çocuğunda kadınında hayatını kurtaran benim servetin ölüm emrinide ben vermedim ama masun iki insanın hayatını kurtardım ben bu işin doğruluğunu yanlışlığını seninle tartışmam çünkü bu alemde raconu şahıslar koymaz bu alemde bir racon vardır şahıslar uygular şimdi gözümün içine bakarak söyle bu davayı bırakıyormusun.
elif:hayıııır
polat zaman yapılan işi sorgularsan dillendirirsen tartışırsan senin dilini keserim raconu uygularım mafya avukatıysan raconları bileceksin ona göre davranacaksın
elif:ben mafya avukatı değilim inanmadığım boşanma davasını bile üstlenmem bu davayı üstlendim çünkü gerçeklerin açığa çıkmasını istiyorum benim için şahıslar önemli değil çakır ölmüş polat ölmüş memati ölmüş umrumda değil ama bu insanların ölmesi gerçeklerin açığa çıkmasını engelliyecekse işte o zaman umrumda olur avukatlığında bir raconu var sen sizde onu uyguluyacaksınız ben size kimseyi öldürmemeniz gerekiyor diyorsam onu yapıcaksınız benim korkularım yok kaybeticek birşeyimde kafamın tasını attırırsan o zaman mafya avukatı olurum öyle sizin gibi dil kesim küçük mafyaylada çalışmam alemin en büyüğü kimse onunla çalışırım sizide birgün yaşatmam.
polat:boyun kadar dilin var.
seyfo dayı:yeğenim son dediğinin altına imzamı atarım.
!'...Ben Eskimeyenlerdenim.Ben Hayatta Oldukça Her Dönem Benim Dönemim...'!

İki boyut arası sıkışıp kaldım... Hayat, ölüm...
Başka şeyler bulmalısın artık Tanrı(m)...

Bu kavramlar oldukça klişeleşti... Dengemi yitirdim...
Bu anlamsız kurguda yer almak oldukça canımı yakıyor,
silik düşler biriktiriyorum, isimsiz, uyduruk adreslere postalıyorum düşlerimi...
Cevapsız... Sorular biriktiriyorum ayyaş gecelerime...
Uykular biriktiriyorum huzurlu günlerime...
Uykusuzum, ayığım, bedenim sağlıklı, ruhum verem...
Küçük mutluluklar biriktiriyorum,
ileride benim de büyük bir mutluluğum olması için...
Geri dönmek... Artık... Beklemiyorum...

Sadece yürüyorum o loş sokağın neonları arasında bir siluete dönüşene dek...
Sen, uyuyakalıyorsun hep hikayemin son paragrafında...
Ben ruhuma bayat kanlar biriktiriyorum...
Sönük düşler, kuşkular, özlemler, erdemler, erdemsizlikler,
hezeyanlar, kabuslar, kırık ümitler, tınılar, cesetler biriktiriyorum...
Yüzüme anlamsızca bakınan gözler biriktiriyorum,
ruhumu acıtan tümceler biriktiriyorum...
Uykusuzum... Uykusuz ve eksiğim bu kentte...
Gülümseyen yüzünün tezatında, kötücül kahkahalar savuruyor yaşam...
Kanamalı bir ruh için! EVET! Tam da şimdi...
KANAMALI BİR RUH İÇİN ACİL BAYAT KAN ARANIYOR!..
Sıtmalı tümcelere gereksinim duymadan söyleyeceğim ;
HAYAT! YARIŞMAK DEĞİL, YALNIZCA KAZANMAK ÖNEMLİDİR!
Bu saçma oyunda, biteviye kaybedeceğimizin bilincinde soluksuz ilerliyoruz...
Bilinç NEREDE?
Ruhunuz nerenizde takılı kaldı?!
Yaşam nerede, bu mekanik ölüler cehenneminde?
Ne zamandır uykudasınız?
Çocukluğunuza özlem duyuyorsunuz,
finans bültenlerinde ruhunuzun son parçasını da yitirirken...
Gökyüzü nerede?!
Martıları ne zamandır görmüyorsunuz?...
İyisi mi "siz"devam edin öylece...
"Biz", nasılsa silinip gideceğiz...
Sönmüş fenerin son çılız çakarı gibi karanlığa; uzaklardaki hayaller kıyısındaki ........
Kalıcı Bağlantı (0) Yorum yaz!
22/6/2008 · Kategori: sevgiliye mektuplar , Aşk

Seni sana rağmen yaşadım ben. Hep kaçışlarla dolu, hep eksik. Bir yanını tamamlasam mutlaka başka bir yerden açık veriyordum. Tamamlamaya uğraştıkça seni gizlerinde kaybolup gidiyordum. Bedenine değil, ruhuna taliptim ben. Bu yüzden bu kadar zorlanıyordum. Ben bir adanın değil, bir kıtanın kâşifiydim. Yola çıkmıştım bir kere dönüşüm yoktu ama öyle çok duraklıyordum ki, geriye dönüp baktığımda başladığım yerden bir kaç metre bile uzaklaşmadığımı fark ediyordum.
Üstelik menzilin ucunda ki sen, benden daha hızlı kaçıyordu. Ufukta bile görünmeyen seraptın artık. Kaç kez ‘vazgeç’ dedim kendime, kaç kez o yolun kenarındaki bir ormana girip yok olmayı düşündüm. Yaşadığım da bu değil miydi? Seninle birlikte varlık bulduğumu düşünürken senin olmaman yokluk hissinden başka ne verebilirdi ki bana? Oysa nasılda coşku doluydum başlarken? Gecelerimi de gündüzlerimi de sana adamaya hazırdım. Her gün yeni bir yönünü öğrenip şaşıracaktım. Seninle yaşadığım hiçbir şeyin tadını unutmayacaktım. Sen sonbahar rüzgârında kopmuş, serseri dolaşan bir defne yaprağı, ben sana dal olacaktım. Hangimiz yaprak hangimiz dal karıştırıyorum artık. Ben bu uykuları uyuyalı çok olmuştu. Şimdi aynı uykuları yeniden uyuyorum. Acı uykusu, hüzün uykusu, korku uykusu… Bir gece birini bir gece diğerinin sonsuzluğunda kayboluyorum. Ne garip kendimi kuşatma altında ki bir ordunun komutanı gibi görüyorum. Ne çok askerim var bana ihanet eden… Ben düşmanı alt edemediğimden değil, bu arkadan vuruşlar yüzünden yeniliyorum. Bir beyaz bayrak gerek artık bana. Bütün menzillerini kaybetmiş bir komutanın onurunu daha fazla zedelemeden teslim olmayı bilmesi gerek. Uzun sürmez esaretim. İçimde bu yenilginin acısını yıllarca taşıyacak olsam bile bir yolunu bulup kavuşurum özgürlüğüme. Gidiyorum. Geride yaşanmamış zamanları bırakarak sende ürkekliğinle baş başasın şimdi hep tamamlanacak değil ya "bu da böyle yârim kalsın..."
Kalıcı Bağlantı (0) Yorum yaz!
20/6/2008 · Kategori: ask mektuplari , Aşk
sevgilim sana nasıl söyleyeceğim, nasıl yazacağım.. Kelimelerim yetersiz, kalemim tutuk. Sana öyle hasretim ki bütün sözler ifadesiz. Senden önce yaşamamışım, senden önce ben ben değilmişim.Sen gittiğinden beri yine kendimde değilim. Seninle yaşadıklarım yetmiyor, anılar kalbimin acısını dindirmiyor.Ayrılık kapıyı çaldı, seni benden aldı.. artık içeri hiç kimse giremiyor.
Sevemiyorum kimseyi, gözlerim senden başkasını görmüyor. Ellerim senden başkasına gitmiyor. Dudaklarım senden başkasını öpmüyor. Geceleri bir yorgan gibi çekip üstüme, karanlığı örtüyorum. Uzak yıldızların ışığı bile bu karanlığı delip geçmiyor. Yıldız yok, ay yok, bulut yok.. umut yok sevgilim. Umutsuz yaşanmıyor.
Sokağa çıksam attığım adımlar boşlukta geziniyor, yağmurlar yağsa damlalar bana seni söylüyor. Çiçeklerin boynu bükük, güneş bitmiş. Dünya benden hesap soruyor. Bu ceza çok ağır sevgilim, bana reva gördüğün bu ceza çekilir gibi değil. Yüreğim sökülüyor.
Hatamı biliyorum, yanlışın farkındayım. Senden özür dileyecek yüzüm yok. İstersen kapının eşiğinde küçük bir taş olayım itip kaktığın, yeter ki uzaklara fırlatıp atma beni. Pencerende bir kuş olayım, elinin tersiyle uçurma beni. İnce parmaklarında solgun bir çiçek olayım, buruşturup kırma beni..
Susup gittin, çekip gitt
in. Bir namlunun ucuna kurşunu sürüp gittin. .Ama öyle kaskatı öyle ağır ki ruhum, can damarım kesilse bir damla kanım akmaz. Gözlerim ufka dikili, bir küçük kızıl ışık bekliyorum senden..Bir aydınlık teli.. Bir umut.. affeder misin beni?
Kalıcı Bağlantı (0) Yorum yaz!
Yitirdiğini Hisset ve ağla |
 |
Hayal ile gerçek arasında bir yaşama tutunmak... Sonbahar mevsiminin dinmeyen hüznünde yeniden savrulmak bir yaprak gibi. Sonbaharlar neden hep böyle diye sorar insan durmadan. Yeni ayrılıklar ve yeni yalnızlıklar eklenir yaşama. Özlemler ise yitik mevsimlerin koynunda daha da alazlanır. Yitirmenin ardına düştükçe insan, her şey daha da çekilmez olur yaşamın duldasında.
Oysa bir bilge söylemişti: ?ağlayan insan yitirdiklerini en derinden hisseden insandır? diye. Her gün yeniden yitiriyoruz ve ağlıyoruz durmadan. Bir daha yitireceğimizi bile bile durmadan günahlar işliyoruz. Günahlar işledikçe yitiriyoruz bir şeyleri daha. Ve yine ağlamak düşüyor insan soyuna. Her gün sonu gelmez günahlar, ardından ağlamalar... Böyle sürüp gidiyor yaşam.
Bu günahlar tanrılara karşı işlenmiyor. Bu günahlar insanların birbirine karşı işlediği günahlardır. Hangi günah daha ağırdır diye düşünüyorum. İnsanların tanrılarına karşı işlediği günahlar mı yoksa insanların insanlara karşı işlediği günahlar mı? Sanırım ikincisi daha çok acı veriyor.
Soluyor yaşamlar işlenen günahlar karşısında....
Yitik bir yalnızlık kalıyor geriye yapılanlardan sonra ve dinmeyen göz yaşları. Uzak bir geçmişte kanayan yürekler kalıyor. Hayır kalmıyor. Taşınıyor gidilen her zamana ve mekana. İşte bu daha da dayanılmaz kılıyor kırık yaşamları.
Sokak köşelerinde dilenir oluyor kimsesizlikler. Ya da bir acı haykırışla düşüyor toprağa bedenler. Ya da uslanmayan bir dizginlikle savruluyor bir sonbaharda.
Yine ağlayışlar sarar ortalığı...
Acaba kravatlı, siyah takımlı insanlar ağlar mı? Merak ediliyor doğal olarak. Ağlamayan mutlumu oluyor yoksa. Yoksa onların yitirdikleri hiçbir şey olmadığından ağlamaz mı bunlar. Sanmıyorum. Belki de onlar artık yitirecek bir şeyleri kalmadığından artık ağlamayı unutmuşlardır. Ağlamak hissi gerektirir çünkü. Eğer hissedilmiyorsa neden ağlansın ki! Neye ağlansın ki!
Yitirdiklerini hissedenler yaşama tutunuyor her şeye rağmen. İyi ki bu dünyadan ağlayanlar bitmedi diyoruz kendi kendimize. Yoksa nasıl farkına varılırdı işlenen günahların. Yoksa nasıl yeni yaşam özlemleri ile koşardı insanlar rüzgarı dinmeyen dağ başlarına.
Yaşamın gizemli ama bir o kadarda aleni deminde yitirmeler olmasaydı diyorum. Olmasaydı yitirmeler, o zaman ne olurdu. Belki de hiçbir şey yitmiyordur. Yiten içimizde bir yerlerde saklı kalıyordur. Ama biz onu hissedemez oluyoruzdur belki de.
Gerçek insan için yitirmenin diğer adı olduğundandır belki insanın gerçekten kaçışı. Belki de yıllarca gerçek diye sindirilen, birilerinin işlediği bir günahtır. Yoksa gerçek neden bu denli acı versin ki! Neden insanı bu denli yitirmelere sürüklesin ki!
Göğsümüzü çiğneyerek geçiyorlar sırıtkan uçurumlar. Uzaklaşıyoruz gün be gün. Birileri durdurmak için çırpınıyor bu uzaklaşmaları. Ama birileri de uzaklaşmalar üzerine kurmuş tüm hayatını. Uzaklaştıkça daha çok yitiriyoruz kendimizden bir şeyler. Kulaklar birbirine tıkalı olduğunda, uzaklaşmalar daha da çekilmez bir hal alıyor. Yalnızlıklar artıyor hüzün mevsiminde. Birer birer dökülen sarı yapraklar kadar acı kokuyor o zaman yaşam.
Her yaprağın düşüşünde bir yaşam umudu saklı biliriz. Ama hırsın insan duygularını körelten hummalı hastalığına düşmeyiversin bir kez gerçekler. O zaman uçurumlar, sinemize basa basa etimizi eritiyor. Bedenimizde nasibini alıyor bunlardan. ?çöküyoruz? derler analarımız ya da atalarımız. Çöküşü durduracak yürek dokunuşlarına hasret gidiyoruz kimimiz. Kimimiz zamanın kuytu bir köşesinde boşluğa haykırıyoruz.
?Çökme, çökme ve durmadan ağla? diyor içimizde büyüttüğümüz çocuk. ?yitirdiklerini hisset ve ağla. Belki o zaman gerçek ile hayalin buluşma noktasında yeniden yeşeren bir yaprak görürsün ve yeniden sarılırsın kendine.?
Ellerimizi yüreğimizin üzerine koyarız gün gelir. Çölün kavuruculuğunda, rüzgarlı dağ başlarında ya da kentin yitiren soluklarında yeniden yollarına düşeriz yüreğimizin. Ta ki bir orman bulana kadar. Bizi köklerimizle buluşturan, yitirişlerin ardından doyasıya ağladığımız ve bir daha yitirmemek için delice aradığımız o ormana...
Ta ki adını medeniyet koyduğumuz ama tüm vahşiliğiyle karşımızda duran aldatıcı çağı aşarak tüm buluşmalara gebe o ormana ulaşana dek.
Yitirdiklerini hisset ve ağla! İnsan olmak budur belki de.
Korkma ağlamaktan ve yitirdiğini hissetmekten. Aşk, bu arayışın duldasında bulur karşılığını kim bilir
|
Kalıcı Bağlantı (0) Yorum yaz!
16/6/2008 · Kategori: ASK , Aşk
Aşk üstüne gülümsemeler.. 
Aşk cesaret ister, kocaman bir yürek ister.
Aşk hayata karşı işlenilen en doğru suç ortaklığıdır, Aşk hayatın
tekdüzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette Aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de asla yakışık olmaz
Niçin aşk ?
Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle
görülmez bir şeyse nedir bu yaşanan somut acılar, güzellikler ?
Tek başına aşkı tanımlamak her şeyden soyutlamak mümkün mü ? Hayır !
Nedir şu aşk...?
Aşk hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun
hükümdarlığına giriverirsiniz.
Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adı kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, "Aşık oldum" dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.
Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkın sırrını da çözerdik herhalde. Ama o zaman da aşkın insanı alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu. Aşk hayata karşı işlenen en güzel ve en doğru suç ortakIığıdır, aşk hayatın bütün tekdüzeliğine, bütün sıradanIığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yasanılan aşkı suçlamak ,yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmesede, acı çekeceğini hissetsede, yarın terkedileceğini bilsede, ailesini karşısına alacağını bilsede taviz vermemeli aşkından, "Seni Seviyorum" diyebilmeli göğsünü gere gere. Aşk iste o zaman aşktır. Ve bunun dogrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur, kime karşı duyuluyorsa bu aşk, doğru insanda işte odur. Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insanı. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya
calışmanız, bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umrunda değildir. İşte aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yurekliliğidir, belkide yeni hayata geçebilme yolu...
Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savun aşkını. Biliyor musunuz , hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteligin içinde gerçek ve doğru olan tek guzellik AŞK.!!. Lütfen ona haksızlık etmeyin ..
Aşkına sana aşık olana sahip çık ve onu kaybetme
'' SENİ SEVİYORUM '' Demek İçin Geç Kalma !!
Kalıcı Bağlantı (0) Yorum yaz!
16/6/2008 · Kategori: sevgiliye mektuplar , Aşk

Sen bende uzak kaldın. Asla yanıma yakınlaşamayan, yakınımdaki seni tanımadığımsın. Sen benim uzaklarımda kalan sevgilisin.
Uzaklardan gelip, yüreğime akan sevgili. Hep var olan ama asla var olamayan.
Seni yok sayarak yaşamıma kattım. Sana düşler yakmadım geceler boyu. Şarkılar tutmadım fal olsun diye. Eksiktin ve eksik girdin yaşamıma.
Sen aşkın acemisisin sevgili. O yüzdendir kıymet bilemeyişin.
Öfkelerim var sana, içime sığdıramadığım. Sana söylemekten çekindiğim. Çekinmelerim korku değil, anlamsız geliyor içimde biriktirdiğim sitemlerim.
Sen istemedikten sonra… Sen özlemedikten sonra.. Niye ki sitemim…
Halbuki resimlerin!.. Ne kadar da yakınımda gibi bakıyor gözlerime. Okyanusa dalar gibi, gökyüzünü kucaklar gibi. Uçurtmasının ucuna, bakışlarını bırakan çocuk gibi.
Benim uçurtmam yok sevgili. Benim aşklarım var. İçime çektiğim. Ta derinlerime gizlediğim, yaşadığım aşklarım var.
Sen aşkın acemisisin sevgili. O yüzdendir kıymet bilmeyişin. Oysa aşk yürek ister. Yürek kırmızıdır. Asi ve fütursuz. Sen aşkın kanatlarını alamadın yüreğine. Çırpıntıları korkuttu çünkü seni. Sen sakin denizleri seversin. Okyanus korkutuyor seni sevgili.
Oysa, "seni çok seviyorum" demiştin. Sevmek bu mu sevgili? Sevmek aramamak mı? Sevmek Özlememek mi?
Hayır. Sevmek özlemektir. Sevmek akıldan çıkaramamaktır. Sevmek , deli rüzgarda koşmaktır. Sevmek. okyanusta yüzmektir. Sevmek, gözden göze akmaktır. Sevmek, bir yürek çarpıntısıdır.
Sen aşkın acemisisin sevgili. O yüzdendir kıymet bilemeyişin.
Ben seni yok saydım. Çünkü yoksun zaten. Bir yerlerde soluk alman, bana yetmez sevgili. Bende soluk alamadın ki sen. Soluğunu soluğuma ekleyemedin ki…
Sen aşka koşamadın sevgili. Bırakamadın kendini rüzgara.
Rüzgar seni korkutur. Sen sakin havaları seversin. Sen, filizlenen tohumu besleyemedin ki…
Ben seni yok saydım.
Sen aşkın acemisisin sevgili. O yüzdendir kıymet bilemeyişin.
Yüreğin yüreğime gecikti. Kanın kanım gibi akmıyor. Ben çoğalmalıydım sende. Oysa sen, benden uzakları seçtin. Uzakları yakın kılmayı beceremedin ki sevgili.
Ben seni yok saydım.
Sen aşkın acemisisin. O yüzdendir kıymet bilmeyişin.
Benim uçurtmam yok sevgili. Benim aşklarım var. İçime çektiğim. Ta derinlerime gizlediğim, yaşadığım aşklarım var.
Bir de, bir de yaşayamadığım aşklarım var. Sen gibi

Kalıcı Bağlantı (0) Yorum yaz!
16/6/2008 · Kategori: UNUTMAK , Aşk

Anlatamasa da hiçbir cümle,anla sen söyleyemediklerimi...Açlığım ol,susuzluğum,
yoksulluğum sevdadan yana,başımın belası ol be can...Yeterki sen ol...Mühür gibi yüreğimde,dua gibi dilimde,hayat gibi gözlerimde,nefes gibi dudağımda taşımazsan seni SON'um ol...
Yalnızlıklara katlanan yüreğim ol...
Her dokunuşta senin izlerin kalsın...
Yokluğunun karanlığı çökerken her gece üzerime,gözlerinin ışığı kaldırsın enkazlarımı...
Korkma Ölmem
"SöZüm SöZ SeN SeVDikÇe YaŞaRıM BeN"
ßelki ßen Sana Sevmeyi öGReTeMeM aMa
Sende ßana uNutmayi öGReteMeZSiN...
 
aşk üzerine gülümsemeler...nedir aşk?
Aşk üstüne gülümsemeler.. 
Aşk cesaret ister, kocaman bir yürek ister.
Aşk hayata karşı işlenilen en doğru suç ortaklığıdır, Aşk hayatın
tekdüzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette Aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de asla yakışık olmaz
Niçin aşk ?
Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle
görülmez bir şeyse nedir bu yaşanan somut acılar, güzellikler ?
Tek başına aşkı tanımlamak her şeyden soyutlamak mümkün mü ? Hayır !
Nedir şu aşk...?
Aşk hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun
hükümdarlığına giriverirsiniz.
Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adı kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, "Aşık oldum" dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.
Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkın sırrını da çözerdik herhalde. Ama o zaman da aşkın insanı alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu. Aşk hayata karşı işlenen en güzel ve en doğru suç ortakIığıdır, aşk hayatın bütün tekdüzeliğine, bütün sıradanIığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yasanılan aşkı suçlamak ,yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmesede, acı çekeceğini hissetsede, yarın terkedileceğini bilsede, ailesini karşısına alacağını bilsede taviz vermemeli aşkından, "Seni Seviyorum" diyebilmeli göğsünü gere gere. Aşk iste o zaman aşktır. Ve bunun dogrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur, kime karşı duyuluyorsa bu aşk, doğru insanda işte odur. Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insanı. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya
calışmanız, bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umrunda değildir. İşte aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yurekliliğidir, belkide yeni hayata geçebilme yolu...
Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savun aşkını. Biliyor musunuz , hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteligin içinde gerçek ve doğru olan tek guzellik AŞK.!!. Lütfen ona haksızlık etmeyin ..
Aşkına sana aşık olana sahip çık ve onu kaybetme
'' SENİ SEVİYORUM '' Demek İçin Geç Kalma !!
Artik bulutlara yaziyorum hasretimi , yagmur yaginca anlarsin ne cok ozledigimi
Asla sevme , seversen ihanet etme ; ihanet edeni de asla affetme !!!
seninle tum hayatim cile olsa aldirmam
yastiga bas koyar olene dek kaldirmam
gulden guzel tenini muhabbetle sararim
korurum hazanlardan sevgimle soldurmam.
yasamamin manasi sen yoksan inan yoktur
reddedersen askimi soyle nasil cildirmam
benimsin mumkun degil birakmam baskasina
sana goz koyanlari farz ortadan kaldirmam.
yoklugunda yuregim kirilmis paramparca
hasretinle aglarim gozyasimi sildirmem
kaybedersem kiyarim acimadan canima
ortalikta birakir cenazemi kaldirmam.
aradigin sordugun yok kirildin kustun mu ?
katlanirim cevrine el alemi guldurmem
asiklarin halini aska dusmeyen bilmez
arif isen anlarsin sozlerimden bildirmem.
|
unutma , unutulanlar , unutanlari , asla unutmazlar !!!!!!
sen acilarin goz yaslari
ayriligin coskun irmagi
sen sevdam,gozlerinde
umudu buldugum sicak teninde isinmaya calistim
sen cig tanesi yanaklarimi isitan
bahar yelisin daglarin dorugundan esen
sen gecede aydinligim zemheride bahar dalimsin
yani sen sevdamsin
yuregime sigdiramadigimsin......
|
|
Yalanlar bitmez , dudaklar susmayinca , sevgi olmaz , gozler isil isil bakmayinca...
Sen
Sen : Camli daglarda agaran Safak...
Sen : Duru gonullerin niluferisin
Sen : Engin ovada sararan basak...
Sen : Umut kaynagi, alinterisin
Sen : Gokte yildizsin, uykularda dus...
Sen : Yesil ekinsin sen beyaz gumus..
Sen : Mavi denizsin sise burunmus...
Sen : Sevda siyriginin dugumlerisin
Sen : Her guzelligin canli sergisi
Sen : Kalb yarasinin emin sargisi...
Sen : Benim dilegim, Hakk'in vergisi..
Sen : Gonlumde sapli ask hancerisin
Sen : Koyu golgesin yaz sicaginda
Sen : Olgun meyvesin dal kucaginda
Sen : Korsun, alevsin ask ocaginda
Sen : Gadir Allah'in Saheserisin
Sen : Bensin gel gor ki ben sen degilim
Sen : Benim dusunce ruhum ve dilim
Sen : Benim gozlerim, ayagim, elim...
Emin ol, sen bana benden berisin
|
|
Ask bir elmali sekere benzer, bitince sapi kalir .......
Gizlice Seviyorum Seni
Gizlice seviyorum seni
Kimse bilmesin,duymasin
Yuregimde sakliyorum seni
Sen bile bilmiyorsun.
Yuregim yansada alevler icinde
Aglasamda seni her dusundugumde
Kaybolsam bile kadehler icinde
Ben seni gizlice seviyorum.
Aciklarda bir gemiye benziyorum
Binlerce baligin benden haberi yok
Denizlerin icinde kayboluyorum
Denizin bile benden haberi yok.
Gizlice seviyorum seni
Tarifi imkansiz duygular icinde
Sen gozlerimin icinde,her baktigim yerde
Ben gizlice seviyorum seni.
Yolum hep cikmazlarda
Hikayem yalan kitaplarda
Surgun gibi diyarlarda
Hep gizli kalacaksin
yuregimin kosesinde
Ve bir gun gelip ben olursem
Kendini bulacaksin benim kalbimde.
|
|
Affetmek en buyuk intikamdir...........
GIT
yalan degil seni sevdigim
yalan degil hayatimi sana verdigim
sus konusma ne olur gidiyorum deme
yalvaririm giderken beni oldurme.
senden kalanlar yetermi sence bana
avunurmu bu yurek sensiz gecen yillara
dogru ya,seni sensiz yasamaya alismisti bu gonul
hadi git sevdigim.....
sessice git ardina bile bakmadan
beni dusunme,soz veriyorum aglamam ardindan
aglamak icin hissetmek,hissetmek icin yasamak gerek
zaten sen olmazan yasamazki bu yurek....
|
|
GEC KALDIM SEVGiNE..........
Adini aninca,Kalbim carpiyor
Ellerim titriyor,basim donuyor
Sanki bir anda,hersey duruyor
Gec kaldim sevgine,yetisemedim
istemeden kirdiysam senin Kalbini
Bilemedim affet,ben degerini
Ozledim inanki , o gozlerini
Gec kaldim sevgine,yetisemedim
Vursamda kafami,duvarlara ben
Ne gecer elime,sen affetmezsen
Askindan olsemde,bunu bilmezsen
Gec kaldim sevgine,yetisemedim
Sevgiyi,sevmeyi,sen ogrettin bana
Gulmedi Kaderin,askimdan yana
Ne soylerim,nasilsin,diye sorana
Gec kaldim sevgine,yetisemedim
Ne haldesin su anda,bilemiyorum
O guzel Gozleri,goremiyorum
Baska birini yerine,sevemiyorum
Gec kaldim sevgine,yetisemedim
Ruyamda her gece,seni gorurum
Kahrimdan bir bilsen,nasil olurum
Hayalinle birlikte,el ele yururum
Gec kaldim sevgine yetisemedim
Affetmem kendimi asla bir daha
Bicilmez sevgine,ne deger,ne paha
Guzel bir ders verdin,sen bu Ahmaga
Gec kaldim sevgine,yetisemedim
|
|
Allah gucu erkege , guzelligi kadina vermis , ne varki , her seyi yenen guc , guzellige yenilmis....
ANLAR MISIN
GOKYUZUNDE PARLAYAN YILDIZ;
DERDIM DESEM ANLAR MISIN?
KALBIM ONUN ICIN YANAR;
YANAR DESEM ANLAR MISIN?
YOKSA SENDE BENIM GIBI
BIR HAYIRSIZ YAR ELINDE
GECE GUNDUZ AGLAR MISIN?
NEYE BAKSAM KARSIMDA "O"
EKMEGIMDE ASIMDA "O"
DERTLI GARIP BASIMDA "O"
SEVDIM DESEM ANLAR MISIN?
YOKSA SENDE BENIM GIBI
BIR HAYIRSIZ YAR ELINDE
GECE GUNDUZ AGLAR MISIN?
GUNDUZLERIM GECE OLDU;
GULEN YUZUM YASLA DOLDU;
GORMEYELI AYLAR OLDU;
HASRETIMI ANLAR MISIN?
|
|
Bana Dunya yuvarlaktir dedin , dedigin dogruysa neden geri donmedin ?
Biliyorum aslinda sen hic bir zaman gelmedin bana.
Duymuyorsun !
Gitme diyorum sana,gitme !
Cigliklarim boguluyor gecenin karanliginda.
Gece korkunc, gece sessiz, gece yalniz...
Sesim kisiliyor
Gidisin bitisi olacak yuregimdeki heyecanin,
Gidisin sonusu olacak gozlerimdeki atesin.
Beni,yuregimdeki sevgiyi,
Gozlerimdeki bitmek bilmeyen umudu unuttun!
Ama ne olur bunu unutma.
Gidisin dinderemez bu firtinayi.
Bir firtinanin ugultusuyla sesleniyorum sana;
GiTME....
|
|

Son bir acım vardı
O da sensiz kaldı
Ah bu canım güllere yandı
Sensiz nefes aldı
Yalan değilki
Bir rüya gibiydi
Bitti yüreğimde acısı kaldı elifimmmm
DÖN.....



Belirlediğiniz oylarla birlikte gecen haftanın yazısı birincisini seçmiş olduk..Gelelim yeni haftamıza birbirinden güzel yazılar arasından seçmekte zorlandığımız yazıları bu hafta yine oylamanıza sunuyoruz.. YagmurTanesi <<ZoR_BoY>> ve öZLen arkadaslarimiza basarilar diliyoruz.
...
..
**SEN UZAKTIN**         
Karanlık bir odadayım.
Yüreğime senin nefesini çekiyorum.
Aynalar yüzüme gülüyor alaylı alaylı.
Aynalarda sensizliğimi ve bakamadığım yüzünü görüyorum.
Ne kadar uzaksın bana?
Başımı çevirdiğimde göremiyorum efsunlu gözlerini,
oysa kalbimde hissediyorum kalbinin kıpırtılarını.

       
Bir yaz yağmuruydu seni alıp götüren.
Söz vermiştin oysa bir sonbahar akşamı döneceğim diye…
kalbime sonbahar geldi hazan geldi dökülüyor yapraklarım…
sen yine gelmedin.
Sığındım; biçare sensizliğime, senin yerini tutmasa bile…
Yinede bir umut besliyorum ölümle yoğrulmuş
ve sen gittin gideli dallarını
köküne salmış ay ışığı ile beslenen yüreğimde.
Artık ne güneşin doğmasına izin veriyor
nede yağmurun yağmasına yüreğim.
Sen gittin diye…
Çocuksu duygularımla besliyorum gitmesin,
terk etmesin diye beni yüreğim.
Masal kahramanlarımda terk etti beni, suçlu benmişim gibi.
Bembeyaz aşklarda kaldı doyasıya kullanamadığım gülümsemelerim.
Sen gittin ya hasretin aryaları çağlıyor yüreğimde.
Sen yoksun ya günlüğüm sen dolu sensizlik dolu....

       
Sen gittin gideli yıldızlara takılır gönlüm,
inadıma resmini çizer, ölüm kokan yıldızlar; ben bayılırım.
Çok uzakta bir sen görürüm hayalimde,
koşarım kavuşmak, koklamak, sarılmak için sana;
her adım uçurum olur…
ölürüm.
Her adım sen olur.
Uyanırım; gözlerimden bir damla sen düşer, ağlamaklı olurum.
Gecenin karanlığı korkutur, göz yaşlarım boğar beni.
Bulut bulut sen gelirsin “kurtuldum” derim…
Alır beni sensizliğe atarsın.
Ben ağlarım.
       
“Biraz eskitilmişte olsa senin bu sevda”
gel gel de al diye çığlık atarım yıldızlar sağır olurcasına.
Sana dokunmak istediğimde uzaktaydın,
uyuduğumda gecede, beklerken kayıptın.
Yalan kadar doğru, gerçek kadar acı,
dokunacak kadar yakın, göremediğim kadar uzaktın.
       
Sen uzaktın…
Sen uzaklardayken
Ben yıldızları seyrettim,
Tutam tutam ışıklarını çekip içime.
Sen uzaklardayken
Ben gidişini resmettim,
       
Yıldızlardan aldığım beyazlarla.
Karanlığı tuval yapıp ayrılığı yok ettim.
Sen uzaklardayken
Ben yıldızları boyadım, ölümle.
Ayrılığı soktum aralarına, anlasınlar aşk acısını diye.
Ay'ı öldürdüm, sensizliğimi hatırlatmasın diye.
       
Sen uzaklardayken
Ben şiirlerini okudum çatlamış fısıltılarla.
Bin kez dokundum yazamadıklarına
Anlamaya çalıştım anlatamadıklarını.
       
Sen uzaklardayken
Ben senli hayaller kurdum,
Kimsesiz çocuklardan çaldığım hayal tozları ile.
Yüzüne bakamadım ağlatırsın diye.
       
Sen uzaklardayken
Ben kaderimi parçaladım.
Yazgımızın değişmesini istedim.
Yaşanmış tüm günahları üstlenip ateşinle kavruldum.
       
Sen uzaklardayken
Ben göz yaşlarıma sevgimi gömdüm.
Dudaklarımdan çıkan her sözcükte hayat bulsun,
Yüreğime serpilsin diye.
       
Sen uzaklardayken
Ben mum ışığına resmini çizdim.
Mum gibi bu ayrılık erisin diye.
       
Sen uzaklardayken
Ben, beni bırakıp gittiğin yoldan hiç ayrılmadım.
Her giden otobüsün arkasından el sallayıp,
Her gelen otobüste inmeni bekledim…
       
Sen uzaklardayken
Ben…
Hep dönmeni bekledim.
Ve sen hala..........
yoksun....
sessiz zamanlardan sensiz zamanlardan günlüğümden bir damla...

NEREYE GİDERSEN GİT AMA SEN SAKIN BENDEN GİTME SENİ SEVİYORUM ...
GÜLİŞŞŞ...
***Hayata Gülümse Paylaşalım Çoğalalım***
((((((Sevgi Çemberi ))))))
SeNi SeViYoRuM... SENİ SEVİYORUM...

masamda ki kum saati seni hatırlatıyor
düşen her kum tanesi
yokluğunda döktüğüm gözyaşımda olsa
gökyüzünden kayan her yıldızı ellerimle tutuyorum
yeter ki senin dileklerin kabul olsun ve mutlu ol diye sen
mutluysan bende mutluyum üzüm gözlüm
yıldızları sevdiğim gibi…
seni seviyorum… SeNi SeViYoRuM... SENİ SEVİYORUM


bir telaş sardı yüreğimi
oyun oynamayı seven çocuklar misali
kendi ellerimle sana kağıttan
gemiler yapıyorum
adını “aşk gemisi” koydum
gözbebeklerinde yüzdürüyorum
kahverengi gözlerinde hayatı mavi görmeyi seviyorum
maviyi sevdiğim gibi…
seni seviyorum… SeNi SeViYoRuM... SENİ SEVİYORUM


her yağmur yağdığında
kendimi bu şehrin sokaklarına atıyorum
şemsiyemi asla almam yanıma
her gün ıslanan sokak çocuklarına havam olmasın diye
onların şemsiyesi benim ellerimdir…
yeter ki onların saç telleri ıslanmasın, çocuk gülüşleri solmasın…
onların gözlerine bakınca gülüşün gelir aklıma
yüreğinin altında aşk'tan sırılsıklam olmak en güzel duygu
yağmurları sevdiğim gibi…
seni seviyorum… SeNi SeViYoRuM... SENİ SEVİYORUM


çocukluğumda;
bir tepeye çıkıp uçurtma uçurtmayı çok severdim
uçurtmamın ipini asla uzun bırakmazdım
gökyüzünde tellere takılmasın diye
uçsun ama yakınımda uçsun yeterdi bana
sen benim çocukluğumda ki uçurtmam gibisin
yüreğimin tepesine oturttum seni
istediğin yerde ol ama yüreğimden uzaklaşma
uçurtmaları sevdiğim gibi…
seni seviyorum… SeNi SeViYoRuM... SENİ SEVİYORUM


sevgilerimle
aLiŞ
(((((((sevgi Çemberi))))))))

YÜREKTEN TEŞEKKÜRLER ALİŞİMMM HEP MUTLU KAL SENİ SEVİYORUM:))SEVGİ ÇEMBERİN BÜYÜSÜN ÇOĞALSINNN...

Ahhh! ..
Keşke, 'içimize' yazılsa her satır.
İçimize söylense her sözzz,
ve içimiz; 'duymayı' öğrense! ..

Sonra, dinlemeyi öğrense…
Ve sonra;
İşittiklerini anlamayı öğrense! ..

Sen, benim gülümsün; anlarsan…
Dinle şimdi; anlayacaksın! ..
Uzadığında biraz daha boyun;
daha az kokacak üstün başın,
ve yükseldikçe hep;
uzaklaşıyor olacaksın 'bittiğin' gübrelikten! ..

Fakat, çile bitmeez, aşk bitmez! ..

Sen de 'burada' çıktın işte topraktan, ne yapalım! ..
Burdan besleniyor,
ve büyüyor,
ve açıyor,
ve kokuyorsun; gül gibi…
Gülüm!
Lâkin, bedelin ağır! ..
Sen, ışık tutansın; ışık tutulan değil…
Ateş böceğim!

Sevsene kendini!
Sen, kemerli bir köprünün kilit taşısın!.. Sen, bir sütun başısın!..
Maladaki çimentoya bulaştığı an ilk boş deliğe tıkanan yarı pişmiş tuğlalardan çok farkın var;
Gözümde!..

Gözün var; baksana, görsene, sevsene kendini…
Yetmez ki benim sevmem!

Ağzıma bir kartopu rastlamış gibi sızlar, sıkılan dişim…
Uyanır ve kalkarım, kendimi salladığım ayağımdan!
Kucağım soğur, senden uzaklaştıkça satırlar; ve kurt adam tüylerinden,
örümcek adam salgılarından olur!..
Bu his, mavi bir pelerinle örtünmek gibidir; hani uçabileceğin bir pelerinle…

Bin bir gece masallarındaki halı niye uçmasın?..
İçimm uçarken göklerde!..

Korkarım; sende biterse, senle başlayan bu günkü masal!..
Korkarım; hâlâ çamurların içinde kalır diye ayakların…
Başını kaldırsanaaa, baksana bana.

Ve tutup uzattığım elimi, çıksana hadi beni uçuran halımın üstüne.
Herkes, ve her şey, ve yerde yuvarlananlar buradan bambaşka görünüyor!..

Sence de aşk; kanatlanmak mıdır?..
Peki neden bütün kuşlar yerden beslenir?..

MUAMMER ERKUL

**SEVDİKLERİNİZLE BİR ÖMÜR MUTLU SEVGİ DOLU GÜNLER**
***Hayata Gülümse Paylaşalım Çoğalalım***
((((Sevgi Çemberi))))

25/2/2011 - Yagmur Hayalin Ve Sen...

Yagmurlarda Islanmak Istiyorum Ama Kar Yagiyor Bugün Burada
Üsüyorum Yoklugunda Titreyen Ellerim ve Dudaklarim Hasret Sana
Sarilip Sana Usulca Sokulmak Geliyor Koynuna
Islatmak istiyorum Dudaklarimi Senin Islak Dudaklarinda
Yürüyorum Son Baharda Ormanindaki Yaprak Citirtisinda
Yanlizligimi Paylasiyor Hayalin Görmüyor Gözüm Senden Baska
Oturuyorum Islak Bir Bank´a ve Sen Yanimda Canin Canimda
Bakmaya Doyamiyorum, Dokunmaya Kiyamiyorum
Yagmur Oldun Yagdin Bana
Günes Oldun Dogdun Bana
Tabut oldun Kondum Sana
Sen Tasiyorsun Beni Mezara
Artik Sevemez Kimseyi Bu Yürek Senden Baska...

Emineden Eyüp Ocak´a Hitaben
24.02.2011
04:45

|
|


Yağmur Yağıyordu,
Ve Sen yine içime düştün,
Ahh Sevgili,
Yağmurlar neden hatırlatıyordu Seni?
Gerçi her şey hatırlatıyordu ya,
Yağmurların ne suçu var?

Yağmur yağıyor ve Ben Seni özledim..
Ruhum geçmişte mi kaldı ne?
Çırpınıyor,
Silinmiyor işte tek hamlede.
Ruhum sanki kaldı Sende,
Yapamıyor bu gönül,
Büyük Savaşlar versede,
Atamıyor bu gönül.
Çığlık çığlığa bağırsamda
Kimse duymuyor...

Yine yağmur yağıyor,
Yüreğime de ..
Ardından yine gözlerim ağlıyor,
Sonra yüreğim ağlıyor..
Ve ruhum da..
Sana yalnızca gözlerim değil,
Bedenim de ağlıyor,
Sözlerim de..

Ben sevmiyorum yağmuru,
Yağmur yağınca ağlıyorum,
Bir tek Seninle seviyorum yağmuru ,
Bir tek Seninle olan yağmur güzel.
Ağlamıyorum o zaman.

Bu yalnızlık, suskunluğuma eşit olduğunda ağlıyorum
Bir yalnızlığı, bir de Sensizliği yaşıyorum bu kadar sesliliğe rağmen..
Varlığındayken, Yokluğunu kabullenemiyorum,
Ağlıyorum hem de avaz avaz..

Hayallerim bir özlemden mi ibaret?
Hep çığlıklarım mı Ağlayacak Sensizliğime?
Hep yok mu olucaksın Varlığımın sınırlarında?
Benim sınırlarım, Senin yolların..
Sanki bir yolsun Sen, dışına çıkılması zor,
Çıksam düşeceğim çünkü...
Çıksam ağlayacağım çünkü..
Yalnızlığıma, Sensizliğime..

Sonra yine yağmur yağıcak...
Ben yine mi ağlayacağım?
Belki de artık satırlarıma "Sen" değil de,
"Özlem" dökülecek"
Belki Ben her yağmur yağdığında ağlayacağım.
Şimdi de YAĞMUR YAĞIYOR
Ve Ben AĞLIYORUM!...
Ben Seni Neden mi Sevdim ??
Ben seni bir okyanusun derinliğinde buldum da sevdim
Parlak bir inciydin benim için
Paha biçilmez bir inci
Ben seni soğuk ve yağmurlu bir günde
Seni düşünürken gülüşündeki sıcaklığın içime dolup da
Beni sardığı bir anda sevdim
Seni sadece selvi boyun siyah saçların yada kara gözlerin
Güzel bir yüzün var diye değil..
Fikirlerinle konuşmandaki güzelliğin ve benim o kor halde yanan
yüreğimle sevdim..
Ben seni derinden ve hissederek sevdim
Her kalp atışımda vücudumun dört bir kösesine yayıldığinı
Beni sardığını her nefes alışımda ciğerlerime islediğini bilerek sevdim
Seni kıs gecelerinin o soğuk yatağında birlikte uyuyup beni ısıttığın
Yaz sıcağında uyuyamayıp sıkıntılarım olduğun
Ve rüyalarımda buluştuğumuz gecelerde sevdim
Seni ellerinden tutup kanımın kaynadığı
Kalbimin yerinden fırlayacağını hissettiğim anlarda
O ıslak dudaklarınla beni sevdiğini söyleyeceğin anları düşünerek sevdim..
Ben seni o sensiz anlardaki bos ve değersiz geçen dakikalarda
Kayıp zamanlarımızda seni arayıp bulamadığım
Çaresizlik içinde olduğum içki sofralarını dost bildiğim anlarda sevdim
Sen ne kadar uzak olsan da
Aramızdaki kilometreler nasıl çoksa
Bende seni o kadar yoğun ve o denli çok sevdim
Seni kalbimde yanan ateşin ile
Zihnimde oluşan hayallerin o ay parçası çehrenle
Bana derinden bakan o gözlerindeki ışıltıyı göreceğim anları beklerken
Kalbimin yanıp tutuştuğu anlarda
Gelip o bu ateşi alevlendirerek
Bana sarılarak beni sevdiğini söyleyeceğin anları düşünerek sevdim
Korkuyorum!
Hakkettiğin mutluluğu sana verememekten korkuyorum.
Seni beni sevdiğinden fazla sevememekten korkuyorum.
Senin sevgine layık olduktan sonra başkaları tarafından o sevgiyi kaybetmekten korkuyorum.
Seni kazandım derken kaybetmekten korkuyorum.
Aramızdaki maneviyat haricindeki uçurumlardan korkuyorum.
Senin kalbini daha fazla kırmaktan korkuyorum.
O temiz ve masum göz yaşlarını daha fazla akıtmaktan korkuyorum.
Evet korkuyorum;
Seni kaybetmekten seni daha fazla üzmekten ...
Sana kendimi ifade edememekten korkuyorum.
Yada yanlış anlaşılmaktan korkuyorum.
Uçurumun kenarında yalnız kalmaktan korkuyorum.
Dostluğuna doyamadan uluorta yalnız kalmaktan korkuyorum.
Yüreğimdeki o ince sızının bir gün çoğalmasından ve beni sarmasından korkuyorum.
Sevgi denen güzelliğinin bir gün beni terk etmesinden korkuyorum.
Dostluğun ölüp yerine nefretin yeşermesinden korkuyorum.
Korkuyorum evet;
Seni kaybetmekten ve seni daha fazla üzmekten...
Bir çiçek misali ne ellemeye nede koparmaya kıyamıyorum uzaktan seyrediyorum
Çünkü;
Seni daha fazla incitmekten korkuyorum.
Ömründe yasadığın mutluluğu huzuru sana yaşatamamaktan korkuyorum.
Sana kalbimden fazlasını verememekten korkuyorum.
Sonunda sana gözyaşından başka bir şey bırakamamaktan korkuyorum.
Seni sevmekten değil;
dostluğunu suiistimal etmekten
Seni kaybetmekten ve değerini bilememekten ve Yüce Rabbime hesap
verememekten korkuyorum.
Belki de çok fazla korkuyorum ...
ÇÜNKÜ;
Ben ilk defa seviyor ve Aşık oluyorum..

Özlüyorum öyleyse varım, hayattayım. Hayatın bize sunduğu olağanüstü nimetlerin farkındayım. Bu ne hoş yolculuk? İyi ki yola çıkmışım. Sonuç mutluluksa ve mutluluk bir yolculuksa pişmanlığa izin vermemeli. Asla pişman değilim. Şu kısa hayatımızda mutluluğu iyi ki ertelemedik. Birbirimizin yoluna çıkmakla ne de iyi ettik...
 
Yüreğim böylesine bir sevgiyle doluyken ölümcül bir hastalığa yakalanabilir miyim? Bu aşkı yaşamak kaderimizde varmış. Ancak bu yaşadığımız, bildiğimiz bir aşk değil. Aşktan da üstün bir şey. Özenli, kıskandıracak, masum ve duygusal bir aşk. Çılgınca bir aşk. Ömrümüz arttı. Bir "gül" bu yolculuğa ne kadar renk katabilir bilmiyorum. Ben yine de her sabah yollarına gül döküyorum. Çünkü sen, yaşamaktan yorulduğum bir anda geldin bana. Hoşgeldin.. 5000 yıllık aşkın yaşandığı şehrim seninle anlam buldu. Ve her şey seninle başladı. Sen olmasaydın her şey, hiçbir şey olurdu. Sensiz geçen anlarımda kayda değer bir şey yok. Sen yoksan, fena halde tenhalardayım...
 
Özlüyorum öyleyse varım, hayattayım. Seni, hayatı sevdiğim gibi seviyorum. Aklımda, fikrimdesin. Fikrimin ince gülüsün. Sen bensin, ben de sen. Sen bendesin, ben sendeyim. Hayatta hiç kimseyi senin kadar sevmedim. Hayatta hiç kimse beni senin kadar sevmedi. Bundan daha güzel bir denklem olur mu? Bundan daha büyük bir mutluluk varmı? Seni sevmek, güçlü olmanın kaynağıdır... Tutunacağım bir daldır. Senin gibi bir sevgiliye kolay rastlanmıyor bu zamanda.. Hayatımda ilk kez bir şey farkettim ve de sende farkettim. "SS" demenin mutluluğunu...
 
Anladım ki, bu iki sözcük, söylendikçe büyür ve anlamının çok daha ötesinde bir anlama kavuşur... Bu iki sözcük öylesine bir sihir taşır ki; hem söyleyeni, hem de söyleneni mutluluğun doruklarına taşır. Sözüm söz... Seni sevmeden geçirdiğim bir günüm olursa (ki olmayacak) . Seni seviyorum. Tartısı yok bunun. Bilinen hiç bir ölçü birimi ile ölçülemiyor. Hatta mukayese bile edilemiyor. İnsan en çok kendisi biliyor, hissediyor ne kadar çok olduğunu... Ben biliyorum. Seni ne kadar çok sevdiğimi ileride daha iyi anlayacaksın. Ancak, o gün bu gün değil...
 
Özlüyorum öyleyse varım, hayattayım. Ancak, gözlerini ve seni görmeden geçen her gün zarardayım... Çünkü, benim için "seni görmek" demek, dünyanın tüm çiçeklerini bir arada görmek demek. Dertten, kederden uzak bulutların üzerinde dolaşmak demek... Gökkuşağının 7 rengine dokunmak demek... En güzel şarkıyı söylemek, en güzel resme bakmak, en güzel şiiri okumak demek..Seni görmek demek, akıp giden zamanda sonsuzluğa bir çentik atmak demek... Ölmemek demek...
 
Özlüyorum öyleyse varım, hayattayım. Sabahın köründe ayaktayım. Gözüme uyku girmediği zaman, sen giriyorsun içeri gönül kapımdan. İlk aklıma gelenimsin. İlk önce gözlerini görüyor, gülüşünü hatırlıyorum. Çünkü ben, senin yüreğini gördüm. Kimsenin görmediğini gördüm. İşte bu yüzden dualarımı gönderiyorum. Ve daima söyleyecek bir çift sözüm var sana. Bıkmadan usanmadan tekrarlıyorum. Seni seviyorum.. Sabah rüzgarları mutlaka getiriyordur. Yüzünde bir serinlik duyarsan anla ki benim nefesimdir. Anla ki, yüreğim bir kuş gibi "pır pır" ediyordur. Sebebi sensin... Bu nedenle, yenigüne seninle başlamak bir ihyaçtır benim için. Biliyorum seni ne kadar sevsem azdır. Eksiğim bu benim..Çok, hem de çok özür diliyorum...
 
Özlüyorum öyleyse varım, hayattayım. Nefes alıp veren her insan, yaşadığını sanır değil mi sevgili? Oysa, yaşamak ile yaşadığını zannetmek farklıdır. Yaşadım diyebilmek için "sevmek" gerek. Ben yaşadığımın farkındayım... Çünkü, içim dışım sen. Yorulmayacağım seni sevmekten. Yeter ki yüreğinde nokta kadar yerim olsun. Çünkü’sü yok, nedeni yok sevmenin. Zamanı hiç yok. Ben seni bu kadar seveceğimi hiç düşünmedim. Ben, ben olmaktan çıktım. Herkes beni ben zannediyor ama yanılıyor. İnadına "sen" diye açıyorum bütün telefonları ve "Seni seviyorum" diyorum. Nereye gitsem seni de götürüyorum.
 
Nereye baksam sen. Dört mevsim baharsa eğer, gülüşünden. Gülüşünden aydınlanıyor, gülüşünden umutlanıyorum. Dünya yeniden kuruluyor..Nerede olursan ol, ne yaparsan yap, sen benim dünyamın merkezindesin. Sevginin gücü üzerimizde bizim..Bu öyle bir güç ki, tüm dünya bir araya gelse değişmez. Çünkü, seni benden çok kimse özleyemez, düşünemez, üzülemez. Acak, yine de daha çok sevmeliyim seni. Rehavet yok, yılmak yok..Kimse bana yetişmemeli. Ya benden çok seven biri çıkarsa? Senin gibi bir sevgilim olduğu için kendimle gurur duyuyorum. İyi ki varsın. Sen Milat’sın... Artık her şey senden önce, senden sonra...
 
Yorum (yok) Yorum yaz!
Etiketler : sen
Cumartesi, Eylül 11, 2010 ·
Sen öğrettin bana gülmeyi!!!

Gene aynı yerden yazıyorum sana... Sen aynı yerde misin bilinmez. Sevgilim gidişinin arkasından aylar geçti yıla döndü. Belki geleceksin diye bekledim. Gelecek misin?
Orjinal Link: www.FrmaSk.net Forum Sayfalarındadır.
http://www.frmask.net/serbest-kursu/6985-sen-ogrettin-bana-gulmeyi.html
Giden unutulurmuş bebeğim.. Ben unutamadım gidişinden sonra çok ağladım sensizliğe dayanamadım sensizlikte yandım. Sonra elime kalemimi alıp hep sana yazdım. Kitaplığımda çok şiirlerim var çok sevdaları anlatan yazılar hepsi sana...
Aslında sen unutulursun gidenlerin hepsi unutulur ama ya yaşananlar... Unutmaya çalışırken hatırlana o anlar.. Sana bunları hatırlatıyorum ben unutmasam da belki sen unutmuşsundur diye... Ağlamıyorum da artık çünkü sen öğrettin bana gülmeyi sen öğrettin bana hayatla alay etmeyi... Bana o kadar şey öğrettin ki beni baştan yaratan sen oldun. Şimdi nasıl unutayım kendime baktıkça hatırlıyorum seni...
Şimdi seni çok özlüyorum çok...ama biliyorum sende unutmadın beni gittiğin yerlerde...gözünde arkada olmasın sevdiğim beni bıraktığın yerde yaşıyorum seni... Sensizlikte zor çekilmiyor ama bunu bile öğrettin bana... Daha neler neler öğrettin... Tek başıma yaşayabileceğim bir aşk bıraktın bana...
Sen bana güzelliği doğruluğu bıraktın ve bir gün beni arasan aynı yolda bulacaksın.
Senden sonra ayakta durmakta zorluk çektim farkındasın biliyorum ara sıra yıkıldım. Şimdi ayakta durabiliyorum ama arada seni yanımda istiyorum. Bir arıyor sesini duyuyorum yüzünü görmesem de rahatlıyorum. Sana bir defa sıkıca sarılmak istediğimi söylüyorum. Dayanamayacağını söylüyorsun. Şimdi sensiz yollardayımgelmeyeceğini bilsem de beni bulunmayan bir dürüstlükle sevdiğini ve hep seveceğini biliyorum...
Yorum (1) Yorum yaz!
Etiketler : sen
Salı, Temmuz 27, 2010 ·
Ben seni severken de senden habersiz sevmiştim. Belki de kendimden bile habersiz...
Dünyaları etrafında döndürmek isteyen bir kalbi bilerek isteyemezdim. Kendimden ve senden habersiz;bir tane; olmuştun sen...
Öyle ya; Sen bir taneydin; Eşin benzerin yoktu yeryüzünde, Yoktu Sen Kadar Güzel Güleni, Sen BALımdın!
Yaşanmamış ve yaşamamış olsam bile Sen Özeldin... Aşk Özeldi.... Ama a$k bitti
Yağmurda Aşk Başkadır diyenlere gülüyordum ama bende yağmurda üşüyen ellerini severek başladım seni sevmeye...
Aralıktı... Bizim mahalleye hiç o kadar güzel yağmur yağmazdı...
Önce aldırmadım seninle güzelleşen herşeye...
Sonra tüm parfümeri dükkanlarını aşındırıp kokunu ararken anladım seni deliler gibi özlediğimi...
Ne kadar gerçeksen o kadar yalandın... Ve ben her seferinde en baştan başladım...
Yeniden bir sondayım ama bu kez yeniden başlayacak gücüm yok... Ben senden vazgeçmek istiyorum! ! ! ! Sen gittiğin günden beri senden vazgeçiyorum.....
Herkes gibi biri olmanı yada hiç kimse olmanı istiyorum...
Sesini duymak için telefonlara sarılmaktan vazgeçmek, ismini duyduğumda içimin titreyip, gözlerimin dolmasından kurtulmak istiyorum...
Senin benim için herhangi biri olman ne kadar zor bir bilsen...
Zaten kolay olan ne vardı ki benim için;
Sanki seni öldürmemle sevmem ararsında hiçbir fark yoktu...
Ve ben hep sevgim yüzünden cezalıydım...
 |
Resimi büyültmek için tıklayın. Orjinal Boyut: 642x800 |
Kaynakwh: Kaynakwh:
İşte bu yüzden imkansızlığına hep inandım!
Ben yalnız kalıp seni düşünmeyi deli gibi sever olduğumda, sen benim her şeyim olduğunda ben senin için hiç yoktum...
Bu yüzden yalnızlıklarım, ağlamalarım, özlemlerim canını hiç acıtmadı. Benim tarafımdan sevilmek belki de hayatında önemseyeceğin en son şeydi... Sen beni hiç sevmedin!
Ben Seni Seviyorum dediğimde Seni Seviyordum!
Ben Seni Özlüyorum dediğimde Seni Özlüyordum.
Ben Senin İçin Ölürüm Dediğimde ben senin özleminden zaten ölüyordum...
Ve Ben Şimdi Senin Hayatından Gidiyorum!
Ne zaman Aralık�ta bir yağmur yağsa, ben İstiklal�de ıslanıyor olacağım,
Ne zaman bir parfümeriye girsem hala kokunu arıyor olacağım,
Ne zaman bir havuz görsem, kenarında oturup seni bekliyor olacağım demiştim... Başaramadım...
Ben Kaybettim...
Sen Kazandın!
Artık sesimi duymayacaksın...İçİmDe Can ÇeKişLeRiNi DuYuYoRuM....
Sana sımsıkı sarılmak istiyordum, kokunu içime yıllarca bana yetecek kadar çekerek, sana sımsıkı sarılmak istiyordum.... Gelmedin!
Gelsen yapabilir miydim bilmiyorum...
Ben artık gidiyorum Bal�ım...
Eğer hayatından çekildiğimi hissedersen, bana sana geri dönmemem ve seni yeniden deliler gibi sevmemem için şans dile...
Ve Lütfen, Aralık�ta yağmur yağdığında bizim mahalleye gelme...
KALBİME GÖMERİM OZAMAN UNUTUPTA SİLERİM OZAMAN ALTTARAFI AŞK BUDA İŞTE VAZGEÇİLMEZMİSİN AMAN
SANANEKİ AĞLIYORSAM DELİ GİBİ İSTİYORSAM
HALA SENİ SEVİYORSAM SANANE NE ANLAMIYORSAN...
 |
Resimi büyültmek için tıklayın. Orjinal Boyut: 665x501 |
SAKLAMIŞSIN NEFRETİNİ GÖREMEDİM OLMAYINCA OLMUYOR SEN SİLEMEDİN..........
İÇİMDE CAN ÇEKİŞLERİNİ DUYUYORUM..SÖZLERİN ÇOK ACITIYOR
SEN SEVMEK NEDİR BİLİRMİSİN
sen, sevmek nedir bilirmisin...yuregini costuran, insani mutlu eden, insanin yuregini sarip sarmalayan o yumusacik sevgiyi...hani masum bir cocugun uykulu gozlerle sana kollarini acip kucagina alman icin bakan gozlerindeki sevgiyi...hani gunler sonra gordugun sevgilinin gozundeki isiltiyi anlayip, yureginde ki sevgiyi hissedebilirmisin..ya da sadece teninin kokusundan anlayabilirmisin...bazen cumleler gerekir tarifler icin... bazense yetersiz kalir tum bunlar...sana bir yemek tarif etsem her yonuyle... tadini katan nedir o yemegin bilebilirmisin...neden hic anneninkine benzemez yedigin o yemegin tadi...icine kendisini katmistir da ondan...tarif edemezsin iste bunu, kelimeler yetmez onu anlatmaya...iste bazen boyle hissedersin sevgiyi kelimeler olmadan...yada boyle hissettirsin kelimeleri kullanmadan...sadece kendini katar, bakislarinla yasatirsin... teninle hissettirirsin sevdigini...hani kimisi vardir, uyurken dokunmamak icin kacarsin yatagin icinde bir o yana,
bir bu yana...kimisi vardir, ona * * sokulmak istersin sanki bir puzzle'in
iki parcasi gibi, onunla bir butun olmak icin...hatta onunla mutlu olmayi hayal ederken yureginde hissedebildiklerin...sevmek, sevdigini bir beyaz guvercin gibi avuclarina alip oksamak ve yuregine bastirip korumaktir..ama sevdigini daha guzel ufuklar bekliyorsa onu salivermektir... onun ucsuz , bucasiz gokyuzunde kanat cirpislarindan sonsuz bir mutluluk duymaktir...onun kendisinden uzaklasmasina uzulmek degil, gercege ucmasina, hakikate yaklasmasina sevinmektir... beni birakip nereye gidiyorsun demek degil, gittigin yerlerde dularimla seni koruyacagim diyebilmektir....
Yorum (yok) Yorum yaz!
Etiketler : evet
Pazartesi, Mart 8, 2010 ·

♥ Ağırdır sevmelerim her
yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu
kalbim, bir tek sensiz olamaz.
♥ Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım.sonra ismini her yere yazdım.
İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!..
♥ Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım
var biliyor musun? Benim artık bir gökyüzüm var..
♥ Bugün her zamankinden farklı bir şey yapayım dedim olmadı yine sana
defalarca aşık olup seni düşündüm...
♥ Yedi ayrı iklimden yedi çesit arı getirseler yedi çesit arı yedi ayrı çiçeği
dolaşsa yedi ayrı çiçekten bal yapsa senin kadar tatlı olamaz...
♥ Ben seni dün sevmedim çünkü dün geride kaldı, ben seni bugün de sevmeyeceğim
çünkü bugün de bitecek; ben seni yarın seveceğim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek!
♥ Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!
♥ Güneşin doğduğu da bir gerçek battığı da..Kalbiminattığı da bir gerçek,
günün bittiği de... Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek...
♥ Bir şiir yaz bana içinde alabildiğince mutluluk olsun ayın gölgesindeunutulan sevgi tohumlarıyla yeşere dursun veya bir şarkı söyle özlemimdeki sevgiliyi anlatsın yağan yağmurlarla ıslanan bedenimi parlayan gözleriyle kurulasın.
♥ Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir.Ve aşk öyledirki nerde imkansız varsa onu seçer.
♥ Birgün bana soracaksın,beni mi yoksa hayatı mı daha çok seviyorsun diye.
hayatı diyeceğim, küsüp gideceksin ama hiçbir zaman bilmeyeceksin ki benim hayatım sensin.
♥ Sen benim incimdin. parıldayan masum güzelliğinle seni sarp kayalıklardan tırnaklarımla kazıdığım bir istiridyede bulmuştum. ve bir daha kaybetmiyeyim diye kalbimin derinliklerine gömdüm.
♥ Ne seni unutturacak kadar zaman geçecek ne de geçen zaman seni unutturmaya yetecek bırakıp gitsende unuturum sanma zaman alışmayı öğretir unutmayı asla.
♥ Sevmiyorum şu saatin sesini,akmasın dursun zaman.herşeyin bir öncesi ve sonrası vardır derler ya; YALAN. senden önce vardım belki ama aşkım senden sonra olmayacağım inan.
sensizliğin bir gününde
ve
sensiz bir akşamda
yine sevdim hayalimde..
|
|
|
|
|
|
0 yorum:
Yorum Gönder